KAHVEDEN FAZLASI; STARBUCKS

Günümüzde artık kahve bir içecekten çok daha fazlası. Çeşit çeşit kahve dükkanları ve kafelerle kahve kendini kültürünü oluşturdu ve severlerinin de ilgisini çekmesiyle ‘kahve kültürü’ adlı bir kavram oluştu. Kavramın baş taşıyıcılarından biri de Starbucks. Adını Mobby Dick’ten alan firma ilk olarak 1981 yılında Seatle’ da kuruldu. Ama Starbucks kuruluşundan çok kısa bir süre sonra vizyonunu oluşturmaya başladı ve insanların sadece kahve içeceği bir kafeden çok daha fazlası haline geldi. Sadece bir kahve dükkanı değil insanların ev ve işlerinden sonra 3. evleri diyebilecekleri bir mekan yaratıldı. Kendi misyonu olarak hedefini insan ruhunu zenginleştirmek olarak tanımlayan firma, dünyanın bir numaralı kahve kültürü markası. Bu başarısını altında da iyi çalışılmış bir strateji yatıyor diyebiliriz. Altı maddeyle tanımlanan strateji de; müşteri için dinlendirici atmosfer yaratmak, yüksek kaliteli ürün sunmak, harika çalışma yolları yaratmak, maksimum rahatlık ve kar elde etmek ve müşteriye kahvesini sevdirmek yer alıyor.

Daha önce bu şekilde yaratılan bir kahve dükkanı olmadığı için de kısa sürede farkını ortaya çıkaran şirket kahve tutkunlarının da vazgeçilmezi oldu. Müşteri ve şirket birleşiminde oluşan bu ortaklık kendine ait bir kültür ve jargon oluşturdu demek doğru olacaktır. Hem kahve çeşitleri hem kullandığı kavramlar ile kendi kültürünü kısa sürede yayan Starbucks’ın içecek çeşitlerini 3’e ayırabiliriz. Kahveler; espresso bazlı, filtre ve frapuccino olarak ayrılırken kahve bazlı olmayan ve hamur işi, tatlı, sandiviç gibi yiyecek çeşitleri de sunuyor. Yine markalaşmanın bir sonucu olarak müşterilerine kendi logo, desen veya ismini taşıyan matara, kupa, fincan gibi kahve ürünlerini de mağazalarında satmakta. Siz de keyifli bir kahve deneyimi arıyorsanız, Starbucks ’ı ilk defa tercih edecekseniz ve kahvenizi sade istiyorsaız, americano veya süt köpüğü, buharda süt ile yapılan espresso macchiatoyu tercih edebilirsiniz. Daha hafif ve lezzetli bir şeyler arayanlar için caffe latte, cappucino gibi klasiklerin dışında krema ve espresso ile yapılan espresso con panna ve cafe breve tercih edebilirsiniz. Biraz daha şekerli bir lezzet için caffe mocha tercih edebileceğiniz gibi tercihiniz neyden yana olursa her seçimi Starbucks’ın lezzetli şurupları ile birleştirmek mümkün. Dilerseniz hafif bir vanilya aroması, mis kokulu fındık ya da pespembe rengiyle ahududu şurubu gibi bir çok seçenek için baristadan yardım alabilirsiniz. Starbucks’ın farkını ortayan koyan diğer bir konu da zaten ‘baristalar’. Diğer kafelerden farklı olarak kahve eğitimi verilerek yetiştirelen barıştalar Starbucks’ın yapı taşlarından.

Bu kadar başarılı bir stratejiye sahip şirket, çalışma politikası dışında sosyal sorumluluk olarak da adını ön plana çıkarıyor. Türkiye de Tohum Otizm Vakfı’nın en büyük destekçisi olmak dışında Starbucks Türkiye olarak yenilenebilir enerji kaynağı kullanması ve Starbucks’larda gördüğümüz karton bardaklarıyla çevreci mağaza ismini adına ekledi.

Bardaklarını da short, tall, grande ve venty olarak adlandıran firma size dilediğiniz boy içeceği isterseniz sıcak isterseniz buzlu olarak hazırlıyor. Bardaklarından bahsetmişken firmanın yeni yıl gibi dönemlerde bardak tasarımlarını değiştirmesi, her döneme özgü içecek çıkarması ki örnek olarak yazın vazgeçilmezi Cool Lime’ı verebiliriz, müşterisini hep aynı heyecanda tutmayı başarıyor. Dönemsel içeceklerini kampanyalar ve iyi bir reklam ile sunduğu için de mutlaka her dönem müşterilerine bir favori yaratıyor.

Siz de kahveden çok daha fazlasını arıyorsanız ve kahve bir tutkudur diyorsanız ‘sadece kahve değil, deneyim satıyoruz’ diyen Starbucks’ta aradığınız sıcaklığı bulacaksınız.